23 Kasım 2010 Salı

"Stay In My Memory"





Güzel şarkıları, güzel hikayeler içinde görmek her zaman mümkün olmaz. Sevdiğim müzikleri youtube  üzerinden dinlemeyi pek tercih etmem, çünkü kafamda hikayeler, kılıflar uydururum her birine, şarkıların kliplerini düşüncelerimde oluştururum ve çoğu zaman yazdığım seneryolar çok daha güzel ve yaratıcı olur izlediğimiz zımbırtılardan, ama bazı klipler, hikayeler vardır ki, daha ötesini düşünemezsin. İzlerken sanki hikayenin göbeğinde hissedersin kendini. Sessizce durur, nefes almaya korkarak izlersin olup biteni olanca edilgenliğinle, gemiler batar, güneşler doğar ama kimse farketmez senin orda olduğunu, gözünü kırpsan seni görecekler,  bu oyundan kapı dışarı edeceklerdir. Şarkının ilerleyen dakikalarına tanık olamayacak olma korkusu ile kılını bile kıpırdatmadan izlersin klibi. İşte bu klip kesinlikle ve kesinlikle ben de bu güzel hisleri uyandıran nadir şarkılardan.Kimin söylediğini bilmiyorum  adını fizy'e ( bizim okulda eskiden bk vardı, şimdi yok yasakladılar, yoksa kesin ilk önce bk'ya yazardım ismini ) yazıp da diğer çıkan şarkılarını dinleme hatasına düşmediğim için kendimi çok takdir ediyorum şu an,  birçoklarınıza bu saçma gelebilir ama o kadar güzel ki ve özel ki bu şarkının yeri bende , seslendirenin kötü bir tanecik bile şarkısı ile karşılaşsam büyü bozulacak diye korkmaktayım. Tamam belki bu beni daha nice güzelleri ile karşılaşma fırsatından yoksun ediyor ama olsun hem ne demiştik ben Risk Taker değilim azizim. Azıcık aşım belasız başım'ım ben, yani en azından şu aralar öyleyim. O yüzden gerek yok böyle yeniliklere hem de  yenilliklerin genelde birer  hayal kırıklığından ötesi olamayacağını bile bile

Hadi şimdi şarkının sözlerine kulak verelim

Belki üzerine destanlar yazılacak sözleri yok, zaten öyle olmaz mı çok sevdiklerimizi de neden sevdiğimizi neyine sevdiğimizi bilmeyiz, bu da onun gibi bişey işte. Neydi beni bu kadar kendine çeken bu şarkıda.
Samimiyet !!! Ne kadar sihirli bir kelime ki bu ... Nice güzel sözler söylenir nasırlaşan seslerle ve hiç bir gönüle değmez de söylenen nice basit cümleler gelir oturur beyninin ve kalbinin tam orta yerine. İşte bu şarkıda o samimiyet var, duygu var.

so stay in my memory
you can hide out there 

derken hissedebiliyorsun sevgilinin hatırasına duyulan özlemi. Koca bir unutuluşa karşı en derinlerden kopan feryadı kendi hayatından biçtiğin pay ile içselleştirebiliyorsun. Aklına birine getirmeye çalışıyorsun ve zorlanmaya başladığın noktada kendini uçurumdan atıyorsun burdaki gibi. İşte o zaman hatırlayabiliyorsun bir zamanlar en sevdiğini, onu nasıl sevdiğini, sana kendini nasıl hissettirdiğini ya da, ya da sadece bir zamanlar seni nasıl üzdüğünü. Özlemek garip bir duygu , hatırlayamamak daha garip. Hatırlayamamak korkusu ile insan sevgilinin getirdiği üzüntüye de özlem duyulabılıyormuş bana bu şarkı bunu anlatıyor. Ve mırıldanıyor usulca : Kendi benliğini hafızanda öldüremediğin sürece giderek daha az hatırlayacaksın onu, daha az ve daha az, sonra kendini şiire bırakacaksın hatırlayabilme özlemi ile : 


Daha az seviyorum seni
Giderek daha az
Unutur gibi seviyorum
Azala azala
Aramızdaki uzaklığın karanlığında

Geceler kısalıp, 
Gündüzler uzuyor öyle olunca
Daha az seviyorum seni
Kendini iyileştiren bir yara gibi
Daha az
Ve zamanla

Sen geceyi tutuyorsun, ben nöbetini
Uzak dağ kışlalarında
Görmüyoruz birbirimizi
Usul usul sis iniyor
Kopmuş yollara
Işığı hafif, uykusu ağır koğuşlarda
Üzerini örtüyorum senin
Bir çığ gibi uyuyorsun rüyalarımda
Sevgilim sevgilim
Yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin
Nöbet kadar yalnızken 
öğreneceksin bunu da

Artık daha az seviyorum seni
Unutur gibi, olur gibi daha az
Yeniden ödetiyorum kendime
Önce aşkın öğretemediğini
Kolay değildi
Yalnızca sevgilimi değil, 
Evladımı da kaybettim ben
Kac acı birden imtihan etti beni
Bir tek gece vardır insanın hayatında
Ömür boyu sürer nöbeti
Bu da öyleydi, 


Şarkı kendini sevgili için feda edişin hikayesini anlatıyor, kişinin sevdiği uğruna kendi varlığından, geleceğinden, bugününden vazgeçmeyi, dünü yaşatabilme uğruna ( soru : Geçmişi yaşatmaya çalışmak her zaman bu kadar güzel midir ? ). Kişinin çaresizliğini ve güşsüzlüğünü hissettiriyor : 


so i dont wanna be left with all this
I plan to be there right by your side
oh it seems like this could be
just a dream with you and me

Geçmiş kendini olanca hızıyla unutturmaya çalışırken elinde hiç bişey kalmazken kendini feda edebilmek kimin harcı ki ? Hissediyorsun  sesindeki mutsuzluğu, çaresizliği. Kendi kendinden vazgeçmek için engellerle karşılaşıyor kız klipte, denizler açıyor, tepelere tırmanıyor, kimi zaman ise içinde gizlediği güç ejderhaları evcilleştirmeye yetiyor, kimi zaman olanca savunmasızlığı ile küçücük klubülere saklanmayı tercih ederken. Sevgilinin hayallleri ile karşılaşıyor kimi zaman, en çok da onu en çok unutmaya yakın olduğu zamanlarda. Sevgilisi çağırıyor sessizce kızı birlikte geçmişte, gelecekte, şimdi de yok olmak adına. 


I found another point of view
just a dead end avenue
im growing close back to you
just want i dont wanna do
just what i dont wanna do
is to fall infront of you

and you can break and you can mend
for all the wrongs that you defend
you learn the hard way in the end

En büyük mutluluk da sevdiğin uğruna sevdiğinle birlikte kendinden vageçtiğin anda gerçekleşmiyor mu zaten ? En büyük mutluluk da kendine uğruna feda edebilecek birşeylere sahip olduğun zamanlarda gerçekleşmiyor mu ? Anlayabiliyorum kendini  bağnazca inandıkları sevgiler, değerler adına uçurumdan atabilenleri. Çünkü biliyorum ki gerçek huzur ancak böyle bir avuntuya sahip olduğun zaman sana armağan edilebiliyor, gerçek huzur anca kendini tüm benliğinle, sorgusuzca sualsizce teslim edebildiğin anda gerçekleşiyor. Din'in temelinde yatan huzur duygusu da bu teslimiyet anlayışından kaynaklanmıyor mu zaten..

Bakın işte nasıl da mutlulular uçurumdan atlarlarken, nasıl da huzurlular. Demiştim , eğer ben bir klibi izliyorsam severek, insanların yüz ifadelerinde kendimi bulabiliyor, kendi yazdığım seneryodan bir parça bulabiliyorumdur. Bu şarkıyı seviyorum çünkü bu şarkıda kendi feryadımdan bir kesit bulabiliyorum. Bu hikayeyi seviyorum çünkü eğer ben de kendi zihnimde birisi için bu şekilde uçurumdan atlamayı göze alabilirsem aynı huzuru duyacağımı biliyorum.  Anca o zaman yıldızlara sahip olabilirim, (pardon tekillik yoktu değil mi ) sahip olabiliriz .... belki bir gün... kimbilir belki de attım kendimi  çok önceleri de bunlar kendi cehennemimdeki ferhatlarımdan kulaklarına çalınanlar. Kim bilir ? 


and you and i we had the stars
and you and i we had the stars
that you left over and over again
and you and i we had the stars
and you and i we had the stars



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara