19 Haziran 2010 Cumartesi

En iyi bildiğim şeyi yapıyorum : Gidiyorum ...

Birazdan dayım gelir ve biz otogar'a gideriz.. Uçakla gitmek çok daha makul bir çözüm olabilir herkes için, ama karanlıkta, sadece sokak lambalarını ve yol işaretlerini takip ederek, km sayarak kulağımda ipod'uma yüklediğim yeni müzikleri dinleye dinleye gitmeyi tercih ettim. Düşünmem gereken çok şey var kafamda ve kalbimde sorgulamam gereken birikmiş , sıkışmış onlarca duygu.. Kafa karışıklıkları üzerine düşünmek için uzun yol birebirdir hem karışık düşünceler alınmış kararlarla sonlanmasa bile , herşeyden kurtulmayı sağlayacak güzel bir tatil seni bekliyor olur, kafanı dağıtırsın... Düşünülmesi gerekenler ise daha da karmaşıklaşan hale bi sonraki uzun yolculuğa kalır ( hissediyorum bi sonraki uzun yol çok uzağımda değil, sanırım bu yaz uzun yollar sayesinde halletmem gereken bir çok meseleyi halletçem )

....

Gidiyorum. Gitmek istiyorum. 1 hafta süren ev kızı mod=10'dan çıktım ve bi sonraki rolümü üstlenmek için büyük bir sabırsızlık içindeyim. Projenin adı " Kendini Keşfet" ve ben bu proje ile insanlara yeni yeni şeyler öğretmenin yanında kendimi de keşfedeceğim. Kendime yeni bir rol biçip, zaman zaman giymek üzere dolaba saklayacağım. Heyecanlıyım o yüzden bu yolculuğa çıkan Güliz eski Gülizlerden çok farklı olacak. Bu Güliz herşeyi ile yeni olacak. Eskiden beri insanların mutlu olmalarını sağlayarak kendimi mutlu etmesini bildim, bundan sonra bu konuda kendimi daha da geliştirmiş olacağım, bu yeni Güliz'in öğretmen sıfatı da olacak. Heyecanlıyım , daha yolun başındayım..

Şimdi gitme vakti birazdan dayım gelir beni otogara bırakmak için ve benim hala bavulların içine yerleştiremediğim eşyalarım var.. Veda kısmını es geçiyorum bu sefer. Sinop anıları, resimleri , yorumları ile beni özleyin.. Çünkü ben hepinizi ( özellikle KAYİ'yi ) özlüyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara