10 Haziran 2010 Perşembe

Vedalar...




Söylemek istediğim ama söyleyemediğim herşey boğazıma tıkanıp, nefes almamı engelliyor, kalbim şişiyor, vücuduma yaptığı basıncın eseri gözümden akan bu yaşlar. Her veda hüzünlendirir beni. Büyük bi beladan kurtuluyor olsam bile yine de üzülürüm. Çünkü yaşadığım şerde ne sancılarla kıvrandığımı, nasıl eskidiğimi, hiçbir zaman ondan önceki ben ile aynı olamayacağımı , ne kadar çok eksildiğim ve ağırlaştığımı görürüm el sallarken. El salladığım musibetten ziyade ondan önceki Güliz'dir aslında. İnsanlar gülerse gülsün, anlam veremesin, yadırgasın umrumda değil..




Okul bitecek bikaç gün içinde. Koskoca bir seneye neler neler sığdırmadım ki. Şu sandalyede şu bilgisarın başında otururken beynimden ve kalbimden neler geçti, ne çocuksu sevinçler ve ne olgun acıla yaşadım. Masamın üstüne konuçlanmış her bir eşya şahittir buna, bir dile gelse anlatsalar. Bu yüzden ben eşyalara da çok fazla değer veririm. İnsanlar yine anlamaz beni, belki de bir kısmı bu kadar materyalıst olmamam gerektiğini , önemli olanın maneviyat olduğunu nasihat bile edebilir. Susarım böyle zamanlarda, LAL olan dilim iyice tutuklaşır. Söylemem ki onlara eşyalara verdiğim bu önem maneviyat aşkımın içime sığmayıp eşyalara taşmış halidir. Bilen bilir, hatıra kutumun içinde nice kağıt parçaları vardır üzerinde saçma sapan çizimler olan ama benim üzerine hayatın da ötesinde anlamlar yüklediğim. Ben geçen zamanı, hatıra kutusunda biriktirdiğim eşyalardaki artışla orantılı olarak hesaplarım. Zaman geçmiş ve hatıralarım kutulara sığmaz olmuş bu aralar, sanırım yeni bir kutu almam gerekicek ve hatıralarım arasına sıkışmış yıllarım matruşa bebekleri gibi birbiri içine saklanarak büyüyecek ve gün gelip biri benim de çocukluğuma inmek isteyince en büyük bebekten en küçüğe doğru teker teker açması gerekecek.




Eşyalar... Hepsi o kadar memnunlar ki şu an ki yerlerinden, hiç gücüm yok onları sürüklemeye kolilere. Kimse bilir mi acaba, eşyaları oldukları yerden kaldırıp, tozunu alıp kutulara kaldırırken,


her biri inceden inceye bir ağıt tutturur. Ben duyarım işte bu iniltiyi , işte bu yüzden vedalar bende bu denli hüzünler bırakır. Herşey insanın hafızasına gözlerinini içine nakşolur ama bazen insan hafızası yetersiz kalır işte o zaman onların izini biryerlere bırakmak gerekir ve ben de eşyaların içine bırakırım usulca hatıralarımı. Herşeyi bırakırım da gözlerimin hatırasını nereye bırakırım bilmiyorum. Çalışmaktan, düşünmekten yorulduğumda canım kenarına oturur, uzun uzun bakarım hep aynı yere, herşeyi bir yerlere oturtuyorum da bu cam köşesi hatırasını nereye oturtacağım bilemedim... Vedalar hüzün verir insana heleki hatıralarını nerelerde saklayacağını bilmediğin vedalar daha da acıtır canını.




Şimdi veda zamanı geldi tekrar bana, çok sıkıldığım, cok mutlu olduğum, çok yorulduğum, çok büyüdüğüm ama çok çocuk olduğum evimden, okulumdan gidiyorum. Ceplerime siğdıramadım, yüreğimden taşan, dilimden dökülemeyen, gözlerimle anlatamadığım hayallerim, sözlerim, hatıralım var. Kolilere sığdırmam gerektiğim koca bir Güliz var şimdi elimde. Melekler mutluluğu insanların yüreklerine koymuşlar ki onu en hakedenler, mutluluğun yüreklerde gizli olduğunu farkedenler alıp kullansın diye, peki ya ben, ben kendimi nereye saklamalayım acaba?




( 3 seneden beri her eşyalarımı toplayışımda dinlediğim bir şarkı var, Biraz konsept dışı ama ben bunu da ekleyerek, şarkını uyarlanmasını siz okuyucalarımın ( olmayan okuyucularım ) yaratıcılığına bırakıyorum, herkesin kendi vedasına göre yorumlaması dileğiyle...


Lal )




Sonun da bitti işte sevdamız,


Bu ev kaldrmıyor ikimizi!


Hatırla bu eve girerken ikimiz,"Bir ömur boyu" deyişini..


Sensiz olmaz sanırken bedenim,


İstemiyor artık bedenini!


Ödedik yıllarca evli kalarak,


Bu ödünç aşkın bedelini..


Toplanıyor eşyalar, çekmecelerde sabun kokusu..


Titriyor ellerım bavullarda anıların kabusu


Taşınan sadece esyalar değil ki,


Odalarda,yuregimde bohçalanmış..


Her şeyi topladım bir de baktım ki;


Bende soyadın kalmış..






http://www.izlesene.com/embedplayer.swf?video=158648" />http://www.izlesene.com/embedplayer.swf?video=158648" wmode="window" bgcolor="#000000" allowfullscreen="true" allowscriptaccess="always" menu="false" scale="noScale" width="400" height="300" type="application/x-shockwave-flash">

bende soyandin kalmiŞ!!! izlesene.com







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara