17 Haziran 2010 Perşembe

how to be a house girl in one day.


Bayılıyorum değişik karakterler sergilemeye.. Asıl Güliz'i, şu ana kadar sadece bir kişi biliyor. O ise öldü ( bknz: Senin annen bir melekti yavrum ) Şimdi ise insanlara kendimi tanıtmamanın mutluluğunu yaşıyorum. Herkes Güliz'in bambaşka bir halini görüyor. -i hali, -e hali, -de hali, -den hali. Ben kimseye Güliz'in yalın halini göstermezken içten içe dalga geçiyorum kendimle ve insanlara.. ( -Suusss Güliz, şimdi duyacaklar sesini, biraz daha yavaş gül-)


Bugün bahsetmek istediğim Güliz'in ev kızı hali. Bu hal ki genelde uzuun aralardan sonra evime döndüğümün ertesi olan 1 hafta ile 10 gün arasında değişen bir zamanı kapsamakta. Gün içinde yaşanan ev kızlığının şiddetine göre bu hal değişimler göstermekte, seneden seneye düzensiz bir eğri boyunca uzanmakta. Bu sene 5 er günlük periyodlar şeklinde 2 kere yaşanması bekleniyor. İlk dalga, şu an içinde bulunduğum. Tahminen 3. gün 6. saat içindeyim şu an. Demek 2 günüm kaldı, neyseki bu bitiş tarihi Sinop'a gidişime denk geliyor ki, yerime alternatif bir Güliz bulunmakta zorlanmayacağım.

Ne Yapar peki ev kızı Güliz ?

Annesinin arkadaşları ile takılır ve içten içe bundan zevk de alır. Eskiden bu muhabbetlerin dışında kaldığını görür, şöyle bi çevresine bakar yaşıtını göremeyince mecbur yarı hayal aleminde yarı gerçek dünyada konuşmaları dinlemeye devam eder, teyzelerin yüzlerine bakar onları hikayelerin kahramanı yapar, içten içe güler sonra düşündükleri anlaşıldı diye utanır, bir soru sorulunca kızarır bozarırdı :) Şimdi hayaller yok mu , tabi ki var hem de yaratıcılığın sınırlarını zorlayan hayaller ama artık bir yandan hayaller kurup bir yandan konuşmalarına dahil olmayı, herşeyden öncesi artık utanmamayı öğrendim ( biz büyüdük ve kirlendi dünya ya da biz kirlettik dünyayı dilemması ) Herneyse yazıyı arabesk esziler eşliğinde meze kokutmayacağım. Ev kızı Güliz konuşmalara dahil olur, artık oturmaya başlayan fikirlerini söyler, teyzelerin fikirlerini çekinmeden eleştirir yeri geldiğinde, bacak kadar boyu ile koca koca teyzelere kafa tutar. Kabul etmek lazımdır ki böyle zamanlarda Ev kızı Güliz'in ruhuna biraz biraz Sabancılı, eleştirici Güliz de kaçmıştır =) Ama çoğu zaman izlediği diziler hakkında konuşur, hak verir, üzülür, beraber dizi seyrederken gözleri dolar, sonra nerden çıktığı bilinmez bir deftere Naciye Teyzenin browni tarifi yazılır. Beraber mantı açmak için Sinop'tan gelişi ertesine sözleşilir. Sonra boşalan çay bardakları tazelenir. Eğer çay kaşığı bardağın ağzına yatırılmışsa o kişinin çayı tazelenmez. Sonra ev kızı Güliz çok güzel kahve yapar Naciye Teyze'nin kahve falında söylediklerine şaşırır, heyecanlanır, araya bir iki tane okul anısı sıkıştırır.. Annesi ile pazara gidip, pazarcılarla "domatesin kilosu kaça_?", " Arkalardan verme bak arkalara çürükleri koymuşsun. önlerden ver bize şöyle.." şeklinde diyologların sahibesi olur. Kendi yarattığı küçük dünyasında mutludur çokça.

Ama her Güliz gibi bu da yakışmaz tam olarak ona. Bir parça eksik, üç beş parça fazladır ev kızlığı ona..Süresi en fazla 10 gündür. Hatta bu kadar uzun sürerse ters bir etki ile birden İsyankar Güliz rüzgarları baş gösterebilir .En iyisi 5 gündür, en temizi, en dertsizi. Şimdilerde içimdeki ev kızı mutlu, aşk yok, acı yok, dert yok, tasa yok. Ama biliyorum ki geçici bu yağmurlar. Yoruluyormuyum sürekli kıyafet değiştirir gibi "ben" değiştirmeye tabiki yoruluyorum ama hayat herşeyi eksiksiz tam bir ben koymamış ortaya ne yazıkki.


Ama hayata koca bir teşekkür borçluyum, çünkü mutluyum herşeye rağmen çünkü diğer insanlardan farklıyım. Beni hiçbirşey öldürmez, herşeyi atlatırım ama sıradan olmaya dayanamam, numüne bir hayat sürmek , başkalarının kullana kullana eskittiği hayatları yaşayacağıma, hiç bilinmeyen yollarda yuvarlanmaya , bir yanımın hep eksik kalmasına razıyım. Hem belki içimdeki eksik yan bir gün hayatımın aşkı'na kavuşunca dolacak ( ben onun kim olduğunu biliyorum ama onun bundan haberi yok ) Çünkü ben insanın kaderini ve hayatına değiştiren 3 şeyin varlığına inanırım

1- Dua
2- Sadaka
3- AŞK...



Değişik Güliz'leri içimde barındırmak kimine göre belki bir dengesizlik örgüsü, haklılar da hiçbir zaman dengeli bir insan olduğumu söylemedim, aksine dengesiz delinin tekiyim. Ama ben dengesizliğimi Özgür Güliz, Ev kızı Güliz, Şımarık Güliz, İdealist güliz, tembel Güliz ... diye sınıflandırmakla bir tutmuyorum. Aksine bu kadar farklı kişiyi içimde barındırmaktan çok memnunum. Çok yanlız bir insanım aslında, Gülizlerim de yanlızlığım içinde beni eğlendiriyor. Bir zamanlar insan bağımlısıydım. İnsansız yaşayamazdım ama hepsinden teker teker kazıklar yiyince yanlızlığımı kendimle doldurmasını öğrendim. Ne diyorduk, heh evet ben dengesizim ama bu açıdan değil, ( neden dengesiz olduğumu da başka bir yazıya saklayayım ) bu bence bir insanın çok yönlü olduğunun, girdiği her ortama uyum sağlayabildiğini gösteren herkeste olması gereken bi özellik, heee yanlızlığı içinde kendini türevlendiren insanlara daha fazla yakışıyor orası ayrı.


Zamanların birinde hayatıma bir insan girmişti ve bana dengesizliğin, neşe kadar yakıştığını söylemişti. Eskiden iki ayrı yönümdü neşeli olmak ve dengesiz olmak, şimdilerde ben büyüdüm ve ikisini harmanlamayı öğrendim. Bir yanım eksik kaldı ikisi alıp harmanlayınca ama olsun ne de olsa insanın kaderini hayatını 3 şey değiştirir ve ben inanıyorum ki bu üçlünün eksik kalan yanımı doldurmaya yeter neymiydi onlar:


1-DUA

2-SADAKA

3-AŞK


...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara