18 Aralık 2010 Cumartesi

HIM - Gone With The Sin



Gözlerimi kapadım, eskilere taşındım. Gitar eşliğinde bu şarkıyı söylediğim günlere kadar gittim. Taşa oturmuş, bağdaş kurmuş ritmi kaybetmemeye çalışarak ve de biraz da kaşlarımı çatarak, bu şarkıyı söylediğim Güliz'i gördüm.

Oturdum yanıbaşına, beyninden geçenleri okudum, o zamanlar beyninden geçip, kalbinden geçmeyenleri şu an nasıl derin bir sızı olarak taşıdığını hatırladım. Müziğin  ritmini damarlarımdan akan kanıma karıştırdım ve müzik oldum havaya yayıldım. Esen şeyi bahar rüzgarı sandı gençler, "saçlarını" dedi," saçlarını aç rüzgar var, rüzgara ver saçlarını, böyle daha güzelsin." Kız saçındaki tokayı çözdü ve rüzgarın saçlarını taramasına izin verdi.  Saçları salıkken, saçları rüzgara karışırken kendini daha mutlu ve daha güvende hissettiğine karar verdi, "I just love the way you run out of life " derken daha da yüksek sesle söylerse gerçekten hayattan çıkacağını zannediyordu, Böyle anlarda gözlerinin içi daha da parlıyordu, çocuk da öyle demişti. Sonra devam etmişti şarkısına " gone with the sin by baby and beautiful you are "

......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara