1 Ocak 2011 Cumartesi

Bişiler . . . Bişiler . . . Bişiler . . . (1)

Burası enteresan bi yer olmaya başladı ...

Blog yazma a













Buraya bişeyler yazış amacım kendi içine kapanmamak, insanlara söyleyemediğim şeyleri buradan anlatmaktı. Velhasıl kendi içime kapanmakla, düşüncelerimi "iki yüzlü biri" gibi insanlardan sakınmakla, herşeyi anlatmayıp, bilmelerinde bir sakınca görmediğim kısımla onları baş başa bırakmakla, Lal olmakla aslında ne kadar doğru birşey yaptığımın farkına vardım. 

Belki herşey yanlıştı.. Burayı açmak ve içimden geçen her duyguyu burda anlatma sözü vermek koca bir yalandan ibaretti. Koca bir fiyasko, dahası değil. 

Kimseyi haklı görmüyorum, kendimi de haklı görmediğim gibi. Kimsenin safhında değilim, kendim de başlı başına bir safh olmadığım gibi. Hayatımın bundan sonraki kısmına "Lal" adını verdim.. Sevgili blogcum sen beni affet. Artık küçük beynimden ve çocuk kalbimden geçen hiçbir şeyi bilmek zorunda değilsin. Anlatmak zorunda değilim. Çünkü ucu insana değen herşey birer zehirli şırınga aslında bilmeden kendi kendine sapladığın ve her cümlenle kendini zehirlediğin. Sen sen ol, kimseye güvenme, hayatında bir zayıflık gösterip sakın ama sakın düşüncelerini birilerine anlatma, duyguların yokmuş gibi davran. Ne hissettiğini dağlara taşlara, ağaçlara, kedilere anlat. Unutup gitsinler, unutulup gidesin. 

Bir de benden ufak bir tavsiye insanları sakın ama sakın bu kadar derinden gözlemleme. Bakma gözlerine, anlamaya çalışma. yokmuşlar gibi davran. Zira gözlemledğin şeyler seni derin hayal kırıklıklarına uğratabilir.

Şimdi gidiyorum bir süreliğine, anlatmak isteyip de anlatamadığım herşey için bir blog giricem " bişiler... bişiler...bişiler..." şeklinde. Sonra girdiğim bu blogların sayısındaki artışa bakarak artık buralarda barınmanın aslında ne kadar anlamsız birşey olduğunu tahlilleyeceğim. O zaman gelene kadar kendime iyi bak. 

Yazarın ilk adımı " Bişiler . . . Bişiler . . . Bişiler . . . "

                                                                                             Lâl

p.s : Bu arada ne dinliyorum kısımları devam edecek tabiki
mesela mesela ne dinliyorum : Show must go on - Queen

Empty spaces - what are we living for?
Abandoned places - I guess we know the score..
On and on!
Does anybody know what we are looking for?

Another hero - another mindless crime.
Behind the curtain, in the pantomime.
Hold the line!
Does anybody want to take it anymore?
The Show must go on!
The Show must go on!Yeah!
Inside my heart is breaking,
My make-up may be flaking,
ButWhatever happens, I'll leave it all to chance.
Another heartache - another failed romance.
On and on...
Does anybody know what we are living for?
I guess i'm learning
I must be warmer now..
I'll soon be turning, round the corner now.
Outside the dawn is breaking,
But inside in the dark I'm aching to be free!

The Show must go on!
The Show must go on! Yeah,yeah!
Ooh! Inside my heart is breaking!
My make-up may be flaking...
But my smile, still, stays on!
Yeah! oh oh oh

My soul is painted like the wings of butterflies,
Fairy tales of yesterday, will grow but never die,
I can fly, my friends! my smile, still, stays on!






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara