13 Ekim 2010 Çarşamba

Uzun bir süre olmuş yazmayalı (bknz: zaman göreceli bir kavramdır)

İçimde şekillenmeyi bekleyen o kadar çok duygu varki...Böyle yaşamaya çalışmak zor, böyle boğazıma oturmuş bir şey var. dün ve bugün hep ağlamadan önceki son moddaydım. Olmadı akamadı, gözyaşlarım, akıtamadım zehrimi. Can çekişiyorum, kimsenin haberi yok, kimse görmek istemiyor ki, kimse o kadar derinden bakmıyor ki yüzüme. Yalnızlığın en garip hali bu.

Herkese bir şekilde ilaç olmayı başarıyorum da bir gücüm kendime yetmiyor. Çok yorgunum dost, herşeyden, yaşamaya çalışmaktan, aslında hiçbir zaman olmadığım kişiyi olmak zorunda olmaktan çok yorgunum. Şu saatte içimde birbirine geçmiş onlarca duyguyu çözümelemeye çalışmaktan çok yorgunum ve bunu bir sonuca bağlamadan da uyuyabileceğimi zannetmiyorum. Sonuca bağlamak... peki nasıl olur ki. Soramadığım onlarca soru varken yüksek sesle insanlara ve ona nasıl bağlanır ki tüm bu karmaşalar bir sonuca.
O kadar karışığım ki dost anlatamam sana, şu an şu saatte ayakta olmamın sebebi apayrı, içimi kemiren soruların sebebi apayrı, genel olarak özlediğim şeyler apayrı, ben apayrıyım, o apayrı, onlar apayrı. Neresine koymalıyım bu orantıda kendimi bilmiyorum.
yorgunum, gözlerimi kapatıyorum,
iyi geceler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara