27 Ekim 2010 Çarşamba

bu kendime son gelişimdi bir daha asla kendimden ayrılmam


Şu şarkıların içinden "aşk" denen şeyi çıkarsak daha güzel olmaz. Çünkü artık midem bulanıyor ( en azından bu akşamlık öyle ) Yani bu kadar olmayan, bu kadar soyut (bana göre bile) bu kadar yalan bir kelime için milyonlarca şarkı yazılması kadar saçma ne olabilir ki ?

"Bu kalp seni unutur mu, of aman Allah, ben sensiz naparım" : O kadar hiddetliyim ki uyuyamıyorum. Beynimin içinde dönen zilyon tane şarkıya lanet okuyorum şu an. Bir sussunlar ya, çok gürültü çıkarıyorlar, çok saçmalıyorlar ve ben çok aptalım ve ben çok safım, gereksizim ya, gidiyorum inanmaya çalışıyorum tüm bu saçmalıklara.

"Abi var yaaa, aşk varmış" Hadi ordan dingil ( oha ben bile böyle konuşuyorsam durum cidden vahim demektir insanlık ayağını denk alsan iyi edersin ) aşk yok muş b_k varmış. İnsanlar bir halt sanmışlar, kendilerini değerli sanmışlar, kendilerini değerli sanmamışlar sadece bir de kendileri çok değerliymiş gibi o değerden medet umarak başka insanlara "aşk"larına değer biçmişler. "Bu kalp senin unutur muymuş " pehhhh.....Çok argo ve arabesk kaçıcak biliyorum ama burda kim kimiz ki sen- ben - o, biz -siz, onlar ( açıkçası aman kendimi böyle tanıtayım, şöyle tanıtayım gibi de bi derdim yok hani başta dedim ben buyum die, zaten aklın varsa benden kaçarsınız siz de, çünkü ben katilim, duygularımın katili...) Ne diyorduk, konu dağıldı,, heh ewet çok arabesk kaçıcak ama " silemiyorsan karalıcaksın yiğen" Bak bakalım nasıl meşrulaştırıyorum bu sözü.

Şimdi aşk diye birşey yok, bunda hem fikiriz değil mi. Yani varsa bile, koca bir karın ağrısı, adet sancısı gibi bişey. Yani kötü bişey. ( dedim ya, en azından bu akşamlık böyle düşünüyorum die, ıkı hafta sonra eyyy aşk sen nelere kadirsin die yazarsam da kendi argümanını çürütmüş muammelesi yapmayın bana, burası benim mekanım, basın gidin).

Ne diyorduk, aşk ? heh .... Aman neyse ne olmayan bişey için konuşacak değilim. Aşk yok çünkü aciz insan beyincikleri yaratır bu aşağılık duyguyu. Valla billa, aşık değilim, kedi de değilim uzanamadm cigere haram diyim (böyle miydi bu söz yav). Yani bundan çook önce aşıktım, iyi halt yedim ağzımın payını aldım, bunu itiraf ediyorum. Ama dersimi de aldım. Sonrasında ise aşık olabilirdim belki ama değmeyeceğini anladım, yani insanlar bana değer vermezken ben neden bnde olmayan değerden başkalarına pay biçeyim ki. Diyorum.. diyorum.... diyorum... herşey ayrıntı meselesi die ama kimse bana inanmıyor. Geneli herkes yapar, bana sahip olduğun, hayatta egemen olduğun ayrıntılarla gel. Gelemezsin tabi,. O zaman aşık olmaya değecek bir insanda değilsin kusura bakma. (kime mi konuşuyorum, tabiki hiçkimseye sadece aşk'a konusuyorum..) Tabi tüm bu güzellemeler aşkın var olduğu durumlar için geçerli. Ama aşkın olmama olasılığı çok daha güven verici olduğu için inanmak istediğim ksım burası. Yani demem o ki aşk yok. Aşk yok, ama hoşlanmak da yok, ilgilenmek de yok. Bencillik var, kendi duygularının tatmini için başkalarını kullanma var, güçsüz olanları belli bi zaman zarfı boyunca ki bu zamam zarfı genellikle insanların egolarını ne kadar zamanda tatmin ettileri ile alakalıdır,tabi ki bir de bi kızın tav olma potansiyali ile de.

Ben aşka inanmıyorum, tüm dünya duysun bunu ewet ewet. Sonunda bana da, benim gibi safın safı, duygusalın en önde gidenin de bunları söylettiniz ya , tebrik ediyorum hepinizi. Ben aşka inanmıyorum. Aşkın yakınından geçen hiçbir duyguya inanmıyorum. Çünkü her insan gibi ben de bencilim ve aşkın bana acıdan başka hiçbirşey getirmediği gerçeği ile karşı karsıyayım. Bir insan bana değer vermiyorsa ben neden ona değer vericekmıişimki. Aşk bayık, aşk aciz, aşk aptal, aşk kırık, aşk yıkık.


O kadar yüzeysel hissediyorum ki şu an, Neron gelse yakıcam bu odayı dese, al buyur yak ama dur ben çıkayım ondan sonra yak derim. Silinsin herşey evren üstünden, tüm duygular silinsin o zaman yaşamak çok daha kolay olmaz mıydı.

Expectations vs reality: Reality sen hep kazanasın inşallah ben ve benim gibi salak insanlar expectationlarla savaşmayı öğrenene kadar..

İyilikten usandık yaşasın kötülük.

Hatırlatmalar :

1- Aşık değilim, olabilirdim ama olmadım, olamadım çünkü insanların gerçek yüzlerini görebliyorum ve aşk dolu bayık şarkılar canımı sıktı diye bunları yazıyorum. Bir de expectations vs reality gerçeği tabi.

2- muhtemelen 3 gün sonra yine bayık hayallerime geri dönücem eğer bana tutarsız diyecek olursanız, basın gidin burası benim mekanım, bana karışmayın. Karışsanız da zaten takmam çünkü muhtemelen takılmaya değmeyecek bir insan olursunuz.

3- İyilikten usandık yaşasın kötülük diyorsam da cadı falan değilim. Aslında iyi bi kızım ( ama bknz: kader utansın)

iyi geceler hepinize.

Bana mı ?
Çok sinirliyim, öyleki sinirden çene eklemlerim sıkıştı, uyuştu, ağrıyor ve bedenimdeki tüm damarları teker teker koparasım var. O yüzden bir bitki çayı alayım.

Yeşil çayı olan var mı ?

Varsa özelden lütfen..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara